Merhaba sevgili okurlar bu hafta sizlere kış mevsiminin vazgeçilmez koruyucusu C vitamininden bahsetmek istiyorum.
Askorbik asit ve L-askorbik asit olarak da bilinen C Vitamini, bazı gıdalarda bulunan ve suda çözünen bir vitamindir. İnsanlar, çoğu hayvanın aksine, C Vitaminini endojen olarak sentezleyemez, bu yüzden dışarıdan gıdalarla alırlar.
Kolajen, karnitin ve nörotransmiterlerin biyosentezinde yer alan enzimler için bir kofaktördür
Çok güçlü bir antioksidandır
Meme kanseri ve güneş ışınlarının oluşturduğu deri kanserlerinin gelişimini yavaşlatır.
Vücudumuzda kan yapımı için gerekli olan demir ve folik asidin kana geçmesini kolaylaştırır ve kullanımını arttırır. Böylelikle kansızlığı önler.
Yapılan çalışmalarda günde 100mg askorbik asitin diyetle alınmasının kalp krizi, inme ve kanserden ölüm sıklığını azalttığı bildirilmektedir.
C vitamini yetersizliğinde görülen rahatsızlıklar:
*Günlük C vitamini ihtiyacımız 75-90 mg’dır. Fakat bu ihtiyaç çocukluk çağında, hamilelikte, emziklilikte ve ateşli hastalık döneminde artar.
C Vitamini Kaynakları
*C vitamini kaynağı sebzeler bol suda pişirilirse vitamini pişme suyuna geçer. Bu su atılırsa çiğ sebzede bulunan vitaminin %50 – %80’i kayıp olabilir. Sebze ve meyveler kesildikten sonra veya pişirildikten sonra bekletilirse yine vitamin kayıpları olur.
*Sebzeler pişirileceği zaman ayıklanır ve kesilir kesilmez kaynar suya atılarak veya susuz olarak kısa sürede pişirilip suyu yenirse çok az vitamin kaybı olur. Özellikle düdüklü tencerede kendi suyuyla kısa süre pişirmek en iyi yöntemdir.
*Sebzede oda sıcaklığında bir gün bekletme sonucu saptanan vitamin C değerindeki kayıp miktarının buzdolabında bir hafta süre sonunda oluştuğunu işaret etmektedir.
Bu yüzden saklama ve pişirme koşullarına mutlaka dikkat etmeliyiz
Sağlıklı ve hafif haftalar dilerim .