Kaymakam Küçük halk pazarında
Geyve'de karantinadaki vatandaşlara tam hizmet
“Aşının etkililiği yüzde 83,5”
Memur ve emekli zammı buhar oldu
Faiz artırmak kaçınılmaz oldu
Aylar önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı için bu sütunlarda;
‘’…Ey Akıncı! Sen ne yapmak istiyorsun?
Barış Pınar’ına işgal diyeceksin...
KKTC’yi Türkiye’nin bir parçası olarak görmeyeceksin...
Medeti başka yerlerde arayacaksın!
Nedir senin bu Türkiye düşmanlığın?
Sahiplerin kim?
Kimlere hizmet ediyorsun?
Sözde Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya haddini KKTC vatandaşları bildirmeli ve siyasi irade gereken cevabı gecikmeden vermelidir.
O koltuk genetiği bozuk bu şahsa yakışmıyor.’’ demiştim.
Çok şükür KKTC halkı gerekeni yaptı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’n de yapılan seçimler sonrası Cumhurbaşkanlığını Ersin Tatar kazanarak KKTC’yi özüne döndürdü.
Tatar, seçim sonrası KKTC halkı ile birlikte ülkemize olan sadakatini de seslendirdi.
Dün Cumhurbaşkanımız Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli ile birlikte 37.Kuruluş yıldönümünde KKTC’yi ziyaret etti.
KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’a hayırlı olsun dileklerini ilettiler.
KKTC’yi ziyaret ettiğimde gördüğüm,1974'te ki Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilen ve yerleşime kapatılarak hayalet bir şehir gibi duran, dünyanın en güzel sahillerinden birine sahip olan Maraş’ın bir bölümü de 46 yıl sonra halka açıldı.
Bu vesile ile KKTC’nin 37.kuruluş yıldönümünü tebrik ederim.
İnşallah bir daha KKTC başına Akıncı gibi yöneticiler gelmez!
Kıbrıs Türkleri Anavatana sadık kalarak,
Ülkelerinde onurlu bir şekilde yaşamaya devam ederler.
AHISKA SÜRGÜNÜ!
Ahıska Türklerinin vatanlarından sürgün edilmesinin ardından 76 yıl geçti.
Dünyanın dört bir yanına dağılan ailelerin paramparça edildiği sürgünün acısı unutulmuyor.
Ahıska Türkleri, 1573-1578 yıllarında Osmanlı Hükümdarı Sultan III. Murat Hân döneminde, Orta Anadolu’dan, (Konya, Yozgat ve Tokat’tan...) Gürcistan’ın Ahıska bölgesine gönderilip yerleştirilen Osmanlı Türklerinin torunlarıdır.
14 Kasım 1944 tarihinde, 86 bin Ahıskalı Türk, Sovyetler Birliği Lideri Stalin ve İçişleri Bakanı Lavrentiy Beriya’nın emrine göre, Gürcistan’ın Ahıska bölgesinden Orta Asya’ya, (Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’a) tren vagonlarına doldurularak sürgün edildiler.
Ahıska Türklerinin sürgünü çok acı oldu.
Tren vagonlarında kurşunlanarak öldürülenler…
Paramparça edilen aileler…
Tek suçları vardı, Müslüman ve Türk olmak!
Öz vatanlarından uzaklaştırılarak, yıllarca vatana hasret kokusu ile yaşadılar…
Dünyanın neresi gönderilselerde, asla ve asla ne dillerini, ne dinlerini unuttular...
Sürgünün 76.yılında bir Ahıska Türkü olarak, Ahıskalı kardeşlerimin acısını paylaşıyor, bu sürgünde hayatını kaybedenleri rahmetle yâd ediyorum...
KISSADAN HİSSE
Sultan II. Abdülhamid Han zamanında Yavuz Sultan Selim’in türbedarının hanımı gebe kalır ve bir gün canı kiraz çeker. Ve kocasına der ki:
- ” Canım çok kiraz çekti bana bir kilo kiraz alda gel.” Adam çarşıda köşe bucak kiraz aramaya koyulur. Kiraz var ama çok pahalıdır. Bir türlü parasını toplayıp kiraz parasını bir araya getiremez. Döner dolaşır türbeye gelir. Kabir’in yanı başında oturur ve sandukaya vurur. Der ki:
- Ey büyük İslam padişahı, cihan şahı, onca senedir hizmetini görürüm ama bir himmetini görmedim” diyerek, sandukaya dokundurur elini.
Daha sonra evine gider ve karısına alamadığını söyler karısı biraz üzülür haliyle. Ertesi sabah kapıya iki asker gelir ve faytonu göstererek “Sultan Hazretleri seni huzura bekler, hemen çağırır” derler. Adam bir an tereddüt eder içinden. Emri tebliğ eden asker fazla sabırlı değildir.
- Efendi ne durursun, Sultanın emrini tebliğ ederim sana! Türbedar bakar ki ağırdan almanın zararı olacak… Çaresiz faytona atlar, doğruca sarayın avlusuna giderler. Nöbetçiler girer çıkar, hemen huzura alırlar türbedârı. Sultan Abdülhamid Han, türbedarı tepeden aşağı bir süzer. Sonra, kelimelere basa basa fakat yumuşak bir eda ile sorar:
- Ceddim Yavuz Sultan Selim Han’ın türbedarı sen misin?
Adam güçlükle cevap verir:
- Evet Sultanım!
- Söyle bakalım dün türbede neler oldu?
- Derdin nedir?
- Bir meselen olmalı?
Bir anda zihninden bir sürü şey geçer. Acaba Sultan neyi sormak istiyor.
- Neyi kast ediyor?
- Hangi derdimi soruyor?
Şaşkın ve ürkek bir eda ile:
- Sultanım bir şeyler olmadı, bir derdim de yoktur, sağlığınıza duacıyım.
Abdülhamid Han, hem sesini yükseltir hem de sertleştirir.
- Türbedar efendi! Sana söylerim. Dün türbede neler oldu, meselen nedir, açık söyle!
Bir şeyler hisseder gibi olur ama söylemeye cesaret gerek. İster istemez hadiseyi anlatır:
-Sultanım zevcem hamile. Benden kiraz istedi. Çok pahalı olduğu için alamadım. Bunun için de velinimetim Sultan Selim Han’ın sandukasına dokundum : “Bir himmetini görmedim.” dedim.
Ortalığı bir sessizlik kaplar. İki tarafta da derin tefekkür.
Neden sonra daldığı âlemden çıkan Abdülhamid Han, söylenmeye başlar:
- Sen orda dedemin sandukasına vurdun, o da burada sabaha kadar benim başıma vurdu. Al şu bir kese altını, bir daha da böyle şeyler için dedemi rahatsız etme, doğruca bana gel!
Bundan sonra emir subayına dönen Abdülhamid Han:
_ Selim Han’ın türbedarının maaşı iki misline çıkarılsın, sıkıntıdan kurtulsun. Bir derdi olunca da hemen bana gelmesine izin verilsin...(alıntı)
GÜLÜMSE BİRAZ
Öğretmen sınıfı toplamış birlikte fotoğraf çektirmeye uğraşıyormuş.
’’Düşünün çocuklar’’demiş.’’Yıllar sonra bu fotoğrafa bakacaksınız, ’Bu Yeşim… Eczacı oldu, Bu Mahir… İşletme Mühendisi ’diyeceksiniz.’’
Arkadan Temel’in sesi duyulmuş:
-’’Bu da öğretmenimizdi, nur içinde yatsın.’’
ÖZLÜ SÖZ
Yurtlarından sürülmeyen bir millet,
Bilemez ki sürgün olmak ne illet...
Bu yazı toplam 2151 defa okundu. UYARI: Sitemizde yayınlanan yazarlara ait yazılar, yazarların görüşüdür ve yazarları sorumludur. SAKARYA HALK GAZETESİ sorumlu değildir. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yorumda yasal sorumluluk yorum yapan kişiye aittir ve SAKARYA HALK GAZETESİ sorumlu değildir. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında yorum gönderen muhataplarına dava açılabilmektedir. Yorum şikayet konusu olduğunda ,yazılı talep halinde adli makamlara bu yorumların IP adresleri verilmektedir.
1 Mart 2021 - 09:10, Pazartesi
22 Şubat 2021 - 09:12, Pazartesi
15 Şubat 2021 - 09:16, Pazartesi
8 Şubat 2021 - 09:16, Pazartesi
2 Şubat 2021 - 09:09, Salı
25 Ocak 2021 - 08:42, Pazartesi
18 Ocak 2021 - 09:58, Pazartesi
12 Ocak 2021 - 09:24, Salı
4 Ocak 2021 - 09:17, Pazartesi
28 Aralık 2020 - 09:30, Pazartesi