Sakarya’ya 10 yeni ambulans
Yeniden açılmak için 5 maddelik öneri
Sakarya'daki eğitimi anlatacak
Atabek, adına sahte hesap!
375 firmaya fahiş fiyat cezası
Sakarya’nın bir Huzur Coğrafyası olduğunu geçen hafta yazdık.
Münferit olaylara takılıp ‘’Sakarya’yı kaşımayın’’ dedik…
Biz yazdık ama ‘Kel başa,şimşir tarak’ Erol Mütercimler beyefendi bir televizyon kanalında yaptığı konuşmada hem Sakarya’yı, hem de İmam Hatip camiasını hedef aldı.
İçinde ki pislikleri de kusarak, Sakarya’yı kaşımadan duramadı.
Tüm Sakaryalıları inciten konuşmasında;
“Bir vatandaş olarak İçişleri Bakanlığı'na bir rica ileteyim. Bu Sakarya bölgesi, FETÖ'cülerin yuvalanarak çıktığı yer. Arkadaş bu Sakarya'da ne oluyor ya bu tarikatlar niye burada. İçişleri olarak solcunun peşindesin, gazetecinin peşindesin. İyi güzel başarılı işler de yapıyorsun. İçişleri Bakanı olarak zaman zaman güzel işlerde yapıyorsun. Arkadaş bu Sakarya bölgesinde buradaki bu rezalet nedir bölgedeki? Bütün bu tarikatlar neden burada yuvalanmış? Buranın bir özelliği var, neyse bilmem. Bu Sakarya bölgesinde oturanların kalbi kırılırsa da kırılsın, canları cehenneme. Aynen böyle söylüyorum. Niye söylüyorum; Milli mücadele döneminde de biz en çok Gazi Mustafa Kemal Paşa iç isyanlarda nereden çekti biliyor musun? Yine bu bölgeden çekti. Buranın bir özelliği, bir şeyi var. Sosyolojik bir şey var burada. ” sözleri ile ne kadar kariyer sahibi olursa olsun, bir kuş beyinli olduğunu ortaya koydu.
Sakarya’da ne kadar yaşadın?
Sakarya hakkında ne biliyorsun?
Sakaryalıları ne kadar yakından tanıdın da bu yorumları yapıyorsun?
Sonra kalkıp kalpleri kırılan Sakaryalılardan özür diliyorsun;
"Sözlerim yanlış anlaşıldı. Ben Sakaryalılara değil Sakarya içinde yuvalanan bölücü örgütler için "Canları Cehenneme" cümlelerini sarf ettim” diyerek,
‘’Sakarya bölücü örgütlerin yuvası mı? ‘’demek istiyorsun…
Yazık aldığın ilme ve okuduğun kitaplara…
Sana Sakarya’nın kahramanlık destanlarını, kahramanlarını anlatacak halim yok…
Sakarya yaptığın bu densizliğe karşı gereken cevabı sana fazlası ile verir…
Büyük bir zatın şu sözü de kulağına küpe olsun!
‘Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme! Yoksa kaçıracağın keçilere çobanlık yapamazsın...’
Necip Fazıl’ın ‘Sakarya Türküsü’ şiirini de okumayı unutma!
KİTAP OKUMA UYGULAMASI!
Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım, geçtiğimiz günlerde sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımında;
‘Aldığımız ek tedbirler kapsamında;
İlimizde, toplum sağlığını hiçe sayarak karantina ihlali yapan vatandaşlarımız yurtlara alınarak karantina sürelerinin buralarda tamamlanması sağlanacaktır.
Yurtlarda kalma süresince oluşan masraflar da ayrıca kendilerinden tahsil edilecektir.’ dedi.
Güzel bir karardı…
Vatandaş olarak yaptığımız bilinçli yanlışlar ile binlerce insanın vebali alınıyor.
Maalesef alınan tedbirlere uymuyoruz!
Yapılan denetimler sonrası Vali kaldırım, ’… Maske takmayan 65 kişiye;900’er TL idari para cezası verildiğini,3 gün karantinada kalma zorunluluğu olduğunu ve en az 10 kitap okuma uygulaması getirildiğini…’ belirten bir paylaşım daha yaptı.
Bir şekilde yapılan yaptırımlar ve cezai uygulamalar ile insanlara Covid-19 sürecinde alınan tedbirlere uyulmasının ne kadar önemli olduğu anlatılmaya çalışılıyor…
Yapılan o paylaşımda ‘’kitap okuma uygulaması’’ dikkatlerden kaçmadı.
Karantina da evden kaçılıyor…
Maddi ceza umursanmıyor…
Sokağa çıkma yasağına, hep birlikte homurdanıyoruz…
Sayın Valimiz farkındalık oluşturma adına, ceza ve yasak dinlemeyen bizlere derdini, kitap okutmakla anlatmak, otokontrolü kitap okuma takibi ile yapmak istemiş anlaşılan…
Canın sıkılmasın, al sana kitap, evde oku ama dışarı çıkma!
Devlet bir şekilde vatandaşa mesaj vermek istiyor…
Ceza ise ceza, ödül ise ödül…
Bu salgından kurtulmanın yolu hep birlikte vereceğimiz mücadeleden geçiyor…
Ah bir anlayabilsek!..
MACRON’A HATIRLATMA!
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir basın açıklamasında ’…Biz Avrupalılar, Türk halkına değil Erdoğan hükümetine karşı açık ve sert olmalıyız. Erdoğan hükümetinin kabul edilemez davranışları bulunuyor…’dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan "Sayın Macron, senin şahsımla daha çok sıkıntın olacak","Macron senin zaten süren az kaldı, gidicisin. Önce ben sana birkaç yıl önce ne demiştim? Bir telefon görüşmemizde tarih bilgin yok önce tarih öğren demiştim. Türkiye'ye tarih dersi verme" ifadeleri ile cevap verdi ama Macron’da bunu anlayacak kapasite yok…
Ey Macron sana kısa bir tarihi hatırlatmada bulunayım…
Geçmişte atalarının Osmanlı Sultanlarına yazdığı mektuplar ile bulunduğu yardım taleplerini unutma!
Aklını başına topla…
Cumhurbaşkanımızın şahsında konuştukların, Türk Milletine yapılmıştır bilesin…
Osmanlı Tokadının ne olduğunu, böyle giderse yakında torunlarından görürsün!
KISSADAN HİSSE
Başarılı ve düzgün iş, ancak düzgün adamla olur; parayla olan işlerde istenen verim alınamaz. Adam varsa, para da, işin kalitesi de artar. Adam yoksa mevcut para bile elde durmaz, işler de kalitesizleşir.
Bir gün, Hazret-i Ömer’in hilafeti zamanında bir ordu, zaferle, ganimetlerle döner. Hazret-i Ömer başta olmak üzere bütün Eshab-ı kiram orduyu karşılar. Herkes sevinçli. Tam o esnada Hazret-i Ömer yanındakilere sırayla, (Şu anda her duamızın kabul olacağı bildirilse ne isterdin?) diye sorar. Biri, (Yâ Ömer, Allahü teâlâ, odalar dolusu altın, gümüş, para verse, bunun hepsini ben bu güzel ordumuz için dağıtırım, onu güçlendiririm) der. Bir başkası da, (Efendim, ovalar dolusu davarlarım, koyunlarım olsa, bu güzel orduya feda olsun. Hepsini onlar için dağıtırdım) der. Hepsine böyle tek tek sorar. Hepsi birbirine benzer cevaplar verirler. Hazret-i Ömer, hepsine memnuniyetini bildirir. Sonunda, (Yâ emîr-el müminîn, peki, siz Rabbimizden ne isterdiniz?) derler. Hazret-i Ömer, (Ben iyi adam isterdim. Bunların hepsi adama bağlı. Ebu Ubeyde bin Cerrah, Muaz bin Cebel gibi yiğit, güzel adamlar isterdim) der. Buradan anlaşılıyor ki, parayı iyi adam kazanır, ama para adamı kazanamaz. Savaşı kazanan da, işleri yapan da adamdır.(dinimizislam)
GÜLÜMSE BİRAZ
Durmadan afacanlık yapan oğlunu yanına çağıran babası:
-Oğlum biraz akıllı olsana. Sen şımardıkça benim saçlarım aklaşıyor. Bari bana acı da uslu dur, demiş. Çocuk bilgiç bilgiç:
-Babacığım, demek ki siz dedeme hiç acımamışsınız, baksana saçları bembeyaz.
ÖZLÜ SÖZ
Gönül bağı sağlamsa, yük de güzeldir, yol da, yolculuk da…
Bu yazı toplam 2983 defa okundu. UYARI: Sitemizde yayınlanan yazarlara ait yazılar, yazarların görüşüdür ve yazarları sorumludur. SAKARYA HALK GAZETESİ sorumlu değildir. Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Yorumda yasal sorumluluk yorum yapan kişiye aittir ve SAKARYA HALK GAZETESİ sorumlu değildir. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında yorum gönderen muhataplarına dava açılabilmektedir. Yorum şikayet konusu olduğunda ,yazılı talep halinde adli makamlara bu yorumların IP adresleri verilmektedir.
18 Ocak 2021 - 09:58, Pazartesi
12 Ocak 2021 - 09:24, Salı
4 Ocak 2021 - 09:17, Pazartesi
28 Aralık 2020 - 09:30, Pazartesi
21 Aralık 2020 - 09:24, Pazartesi
14 Aralık 2020 - 09:11, Pazartesi
7 Aralık 2020 - 09:19, Pazartesi
30 Kasım 2020 - 09:36, Pazartesi
23 Kasım 2020 - 10:14, Pazartesi
16 Kasım 2020 - 10:19, Pazartesi